20 Şubat 2017 Pazartesi

ERKEKLERDE CİSNEL İSTEK AZLIĞI

ERKEKLERDE CİSNEL İSTEK AZLIĞI

KOCANIZ (veya SEVGİLİNİZ) NEDEN SEVİŞMEK İSTEMİYOR OLABİLİR?

 

Prof. Dr. Doğan Şahin

 Kocanız ya da sevgiliniz neden sevişmek istemiyor olabilir?

Bu sorunun tek bir yanıtı yok.  Çok farklı nedenlerle eşiniz ya da sevgiliniz sizinle sevişmek itemiyor olabilir. Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için birçok soruya yanıt vermek gerekecek. Bu konuda en çok merak edilen soruları yanıtlamaya çalıştığım bu yazıyı bitirdiğinizde kendinizle veya eşinizle ilgili de bazı şeyler öğrenmiş olacağınızı umuyorum. 

Erkeklerde cinsel isteksizlik artıyor mu?

Öyle görünüyor. Son yıllarda giderek daha fazla sayıda erkek, cinsel isteksizlik nedeniyle başvuruyor.

Daha çok erkekler mi, eşleri mi başvuruyorlar?

Çoğunlukla eşlerin uzun süre söylenmeleri ve şikayet etmeleri gerekiyor. Birçok erkek eşiyle sevişmiyor oluşunu çok fazla önemsemiyor. Yorgunluğa ya da yoğunluğa bağlayıp, koşullardan kaynaklanan geçi bir durum olarak yorumlamak eğiliminde oluyorlar. İşler bir düzelse sevişecek olduğunu sanıyorlar.

Bir de “eşim benimle sevişmiyor, ne yapabilirim?” diye başvuran kadınlar oluyor.

Erkeklerde cinsel isteksizlik çok olmaz diye düşünülür. Bu gerçekten böyle midir?

Evet, insanlar, erkeklerin her an sekse hazır olduklarını ve cinsel isteklerinin azalmayacağını düşünürler. Cinsel isteksizlik nadir görülen bir durum olmamasına karşın, erkekler ve kadınlar arasında erkeklerin hep istekli oldukları miti yaygındır. Üstelik eşinde cinsel isteksizlik olan bir kadın bile, hala böyle düşünmeye devam edebiliyor. Çünkü eşlerinde cinsel isteksizlik olan kadınlar, ilk olarak başka bir kadın ihtimalini düşünüyorlar. Erkeklerde cinsel isteksizlik olmayacağına göre, kendisiyle sevişmeyen adam, mutlaka başka biriyle sevişiyordur. Velhasıl erkeklerin de cinsel isteklerinin azalmış olacağına pek ihtimal vermezler.

Erkeklerde cinsel isteksizlik ne kadar sıktır?

Çoğu batılı olan çeşitli uluslarda yapılan çalışmalarda, üretkenlik çağındaki erkeklerin yaklaşık % 20’sinde cinsel isteksizlik olduğu saptanmıştır. Bekâr erkeklerde cinsel isteksizlik, evli erkeklere göre 3 kat daha fazla görülür. Ülkemizde cinsel isteksizliğin sıklığına dair yapılmış bir çalışma yok ama son yıllarda önemli bir başvuru nedeni olduğunu söyleyebilirim.

Neye cinsel isteksizlik deniyor? Cinsel isteksizlik denmesi için ne kadar azalması gerekiyor?

Cinsel istek bozukluğu, süreğen ve tekrarlayan bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin azalmış olması ya da hiç olmaması durumudur. Cinsel isteksizlik, cinsel yaşamın tümüne yayılmış olabilir ya da bazı durumlarla ilgili olabilir. Mesela eşiyle sevişmek isteği duymayan biri mastürbasyon yapabilir ya da erotik filmler izleyebilir. Cinsel isteksizliği olanlar cinsel etkinliği çoğunlukla kendiler başlatmazlar, eşleri tarafından başlatıldığı zaman da reddedebilir ya da görev gibi kabul edip gönülsüzce sevişebilirler. Cinsel yaşantı sıklığı çoğu zaman düşük olsa bile, eşten gelen talepler ya da fiziksel yakınlık veya samimiyet için cinsel ilişki sıklığı azalmamış olabilir. 
Cinsel istek azlığı ile birlikte görülen ya da cinsel istek azlığına bağlı olarak gelişen cinsel işlev bozuklukları neler?

Cinsel isteğin azalmış olması uyarılma ve boşalma zorluklarına neden olabilir. Bazı hastalar istekleri azalmış olduğundan sevişme sırasında konsantrasyonlarını kaybettiklerinden sertleşmeleri bozulabilir ya da boşalmaya ulaşmadan cinsel ilişkiyi bitirebilirler. 


Başından beri cinsel isteği az olan biri ile cinsel isteği sonradan azalan biri farklı mıdır?
Başlangıçta normal bir cinsel isteğin bulunduğu uzun bir dönemin olması tedaviye daha iyi yanıt olabileceği anlamına gelebilir. Ergenliğin başından beri olan cinsel isteksizlikte ise çoğunlukla psikoseksüel gelişim ya da tıbbi daha ciddi etkenler söz konusudur. 


Cinsel isteksizliğin en sık görülen nedeni ne?

En yaygın neden sürdürmekte oldukları cinsel yaşamdan memnun olmamaktır.  
Belki güzel sevişmiyorlardır belki erkeğin istediği gibi değildir...
Çiftler genellikle birbirleriyle bir sorunları olmadığını, hatta cinselliği bir kenara koyarlarsa çok iyi anlaşan bir çift olduklarını söylerler. Ancak cinselliği bir kenara koyduğunuzda, yani partneriniz, sevgiliniz ya da eşiniz olarak görmediğiniz insanlarla zaten daha kolay anlaşırsınız. Biriyle iyi anlaşmak başka bir şey, arzulamak başka bir şeydir.

Bir erkek eşiyle cinsel yaşamından neden memnun olmuyor olabilir?

En sık rastlanan neden kişinin hayalindeki cinsel yaşamla, eşiyle sürmekte olan cinsel yaşam arasındaki farktır. Birçok erkek eşi kendi istediği gibi sevişmediği halde bu durumu düzeltmek için çaba harcamaz mesela neler istediğini eşine söylemez. Aslında birçok erkeğin eşlerinin cinsel olarak fazla etkin olmasını isteyip istemedikleri konusunda kararsızlıkları vardır. Birçok erkek için, cinsel olarak çekingen, mahcup ve cinselliğe meraklı olmayan bir kadın daha saygıdeğerdir. Cinsel açıdan her türlü fanteziye açık, rahat bir kadın ise yeterince saygın bulmaz. Dolayısıyla daha saygın bir kadın mı, daha seksi bir kadın mı istediği konusunda kafası karışıktır. Bizim kültürümüzde bir çok erkek, kadınlarını zihinlerinde saygın biri olarak korumak pahasına onlarla doyumlu bir cinsel yaşamdan vazgeçerler. Daha arzulu, tutkulu ve zevkli bir cinsel yaşamı ise fantezilerinde sürdürür ya da pornografi izleyerek ile yahut paralı ya da kısa süreli ilişkilerde yaşamaya çalışır.  

Erkekteki cinsel isteksizliğin başka ne tür nedenleri olabilir?

En sık görülebilecek tüm nedenleri sıralayacak olursak..

Şizoid kişilik bozukluğu: Bebeklik dönemlerinde anneleriyle yakın bir duygusal ve fiziksel ilişki içinde olamamış erkeklerde bir kadınla cinsel yakınlık ve ilişki isteği az olabilir. Bu kişiler kendi başlarına cinsel etkinliklerde bulunabilmelerine karşın bir eşle cinsel ilişki isteği duymayabilirler. Mesela kişi mastürbasyon yapmasına karşın karısıyla sevişmek konusunda gönülsüz olabilir. Bazı erkekler eşleri yan odada yatarken internetten ya da televizyondan erotik filmler izlerler eşlerin sevişme isteğinden çeşitli bahaneler uydurarak kaçınırlar. 
Depresif, bağımlı kişilikler: Annelerine bebeksi bir bağımlılık içinde olan erkekler eşleriyle ya da sevgilileriyle cinsel olmayan duygusal ve fiziksel yakınlık kurabilmelerine ve bundan haz alabilmelerine karşın cinsel ilişkiye girmek istemeyebilirler. Annelerine de eşlerine de bağımlı ve aşırı düşkün olan bu erkekler ilişkide destek ve şefkat arayışı içinde olup erişkinliğin gerektirdiği cinsel yakınlıktan kaçınırlar. 
Eşcinsellik: Bazı erkekler eşcinsel olmalarına karşın bunun farkında olarak evlenir ya da kadınlarla ilişki kurarlar. Çevreye karşı gizlenme olma arzusuyla ya da aile üyelerinden gizleme amacıyla bu tarz bir yaşamı seçen bir erkek, genç yaşlarda fiziksel uyaranların ya fantezilerin yardımıyla bir kadınla cinsel ilişki kurabilir. Böylesi kimseler eşleriyle sevişirken bir erkeği düşünerek orgazm olabilirler. Ancak bir süre sonra bir kadınla cinsel ilişki sürdürme istekleri azalır ve ortadan kalkar. Bazen de eşcinsel bir erkek eşcinselliği kabul edilemez bulduğundan eşcinsel arzularını bastırır ve bunların farkında olmaz ve eşcinsellik karşıtı tutumlar göstermek yanında sık sevgili değiştiren çapkın bir erkek gibi davranabilir. Ancak evlendiğinde bir süre sonra ya da bir ilişkisi uzun sürdüğünde cinsel isteğini yitirir.

Bazen eşcinsel arzularını kısmen doyuran durumlarda eşleriyle birlikte olabilirken, eşcinsel arzularını uyarmayan durumlarda isteksizlik gösterebilirler. Eşinin başkasıyla birlikte olduğu fantezileri kurmak, eşinin eski cinsel ilişkilerini anlattırmak, eşini başka erkeklerle birlikte olduğu fantezileri kurmaya zorlamak bazen da eşini başka bir erkekle birlikte olmaya zorlamak gibi eylemler eşcinsel arzuları uyarabilen ve kısmen doyuran durumlardır. Bazı erkeklerde ise eşcinsel yönelimler heteroseksüel bir ilişkiyi engelleyebilecek ölçüde güçlü değildir ama mesela erkeksi, güçlü, baskın kadınlarla olmak gibi zorunluluklar yaratabilir ya da bir kadınla sadece anal yoldan ilişki kurabilmeye olanak tanıyabilir. Eşcinsel yönelimi net olan bir kişiyi heteroseksüel bir ilişkide işlev görmesini sağlamaya çalışmak uzun vadede yararsız olacağı gibi uygun bir yaklaşım da değildir. 
Cinsel kaçınmalar: Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de cinsel ilişkinin kimi yönlerinden rahatsızlık duyma söz konusu olabilir. Bazı erkekler eşlerinin kıllarından, cinsel organının kokusundan ya da bir hastalığı varsa akıntılardan rahatsızlık duyabilir ve bunlarla karşılaşmamak için cinsel yakınlıktan kaçınabilir. 
Maskelenmiş parafililer: Hiçbir insanın cinsellikte arzuladığı şeyler başka birinin aynısı değildir. Ancak günümüzde başkalarının cinsel deneyimleri sinema, kitaplar gibi çeşitli yollardan öğrenildiğinden giderek insanların cinsel deneyimleri bir birine daha çok benzemeye başlamaktadır. Bazı insanlar kendi cinsel arzuları başka olsa da gördüğü ve işittiği şeylerin ortalamasını normal olarak kabul edip kendilerini buna uymaya zorlamaktadır. Oysa cinsel sapkınlık olarak kabul edilen teşhircilik, röntgencilik, fetişizm, cinsel sadizm, cinsel mazohizm vb gibi bir çok eğilim çok kişide de vardır. Kişinin kendi özel arzularından kaçıp, normal sandığı tarzlara yönelmeleri cinsel hazlarını azaltır. Bu şekilde tekrarlanan ve doyum vermeyen cinsel deneyimler bir süre sonra cinsel isteği de azaltabilirler. Eşleriyle sevişmek yerine mastürbasyon yapan ya da pornografi izlemeyi tercih eden erkeklerin bazıları, kendi özel cinsel arzularını eşlerine söyleyemeyen, onun yerine bu arzularını fanteziler yoluyla ya da filmlerde izleyerek doyurmaya çalışan kimselerdir. Bazı erkekler de kendi arzularını sapıkça buldukları için, eşlerini buna ortak etmek istemezler ve arzularını mastürbasyonla, film izleyerek ya da paralı ilişkiler veya “hafif” kadınlarla doyurmaya çalışırlar. 
Ancak bazı insanlarda cinsel arzu cinsel ilişkinin tek bir bileşenine takılmıştır ve bir parterle cinsel ilişkiye izin vermez. Kişi bu arzularını bastırdığı için de ne parafilik yoldan ne de başka yoldan bir cinsel ilişki kurma arzusu duymaz. Eğer bu tür eğilimler cinsel ilişkiye izin vermeyecek kadar güçlü değillerse, kişinin cinsel arzularını fark etmesini ve cinsel yaşamına dahil etmesini sağlayacak tedavi yaklaşımları yararlı olacaktır. 
Çocuk sahibi olmak istememek: Nadiren gözükse de özellikle bağımlı ve sorumluluk almaktan kaçınan erkekler, çocuk sahibi olmanın getireceği yükümlülüklerden kaçınmak için cinsel ilişkiye girmekten kaçınabilirler. Kısırlık tedavisi gören bir çift doktorlarının döllenmeye uygun olarak belirlediği zamanlarda erkeğin cinsel isteksizliği nedeniyle cinsel ilişkiye giremiyordu. Karısı çocuk sahibi olmayı çok istediği için karısının bu isteğine karşı çıkamıyor ama farkında olmaksızın cinsel isteksizlik geliştirerek çocuk sahibi olmalarını engellemiş oluyordu. 
Psikiyatrik rahatsızlıklar: Kadınlarda olduğu gibi, depresyon başta olmak üzere bir çok psikiyatrik rahatsızlık cinsel isteği azaltır ya da geçici bir süre ortadan kaldırır. Cinsel isteği olumuz etkileyebilecek diğer psikiyatrik rahatsızlıklar şunlardır: yaygın anksiyete bozukluğu, özellikle cinsellikle ilgili olmak üzere obsesif-kompülsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, panik bozukluk, özellikle anksiyetenin yoğun olduğu dönemlerde şizofreni gibi psikotik bozukluklar. Cinsel istek azlığı psikiyatrik bir hastalığa ya da onun tedavisinde kullanılan ilaçlara bağlı ise, öncelikle hastalığın cinsel isteği etkilemeyen bir ilaçla tedavisi gerekir. Psikiyatrik rahatsızlık düzelme gösterdiği halde cinsel isteksizlik devam ediyorsa seks terapisi ya da soruna yönelik özel yaklaşımlar gerekebilir.
Stres ve üzüntü kaynağı olan yaşam olayları: Yas, ekonomik güçlükler, bir yakının hastalığı gibi kişide sıkıntı ve üzüntü yaratan olaylar ya da hayati önemi olan sorunlar cinsel isteği azaltabilirler. Bu durumda kişinin sorunlarına yardımcı olacak, destekleyici tutumlar işe yarayabilir. 
Yaşla veya çekicilikle ilgili endişeler: Erkekler cinsel çekiciliklerini yitirme endişesi daha az duyarlar. Gene de bazı erkeklerde yaşlanmayla performanslarının azalmasıyla yüzleşmemek için cinsel ilişkiden kaçınma ve isteksizlik ortaya çıkabilmektedir. 
Eşe ilgi kaybı: Erkeklerin ilişkinin ilerleyen dönemlerinde eşlerini anne gibi görmeye başlamaları ya da fiziksel görünümü değiştiği için eskisi kadar uyarıcı bulmamaları eşlerine yönelik cinsel isteğin azalması ortaya çıkabilir. Özellikle çocuk sahibi olduktan, yani eşleri genç bir kadın olmaktan çıkıp anne rolüne girdikten sonra eşlerine cinsel isteği azalan erkekler bazan genç bir delikanlı gibi yaşam sürmeye başlarlar. Artık anne olarak gördükleri eşleriyle cinsel ilgileri azalırken, eşlerine düşkünlükleri artar ama öte yandan daha genç kadınlarla kaçamaklar yapmaya başlarlar. Bu erkeklerle ilişkiye giren kızlar adamın bir gün eşini bırakıp kendileriyle evlenecekleri günü boş yere yıllarca bekleyebilirler. Ancak bu durum gerçekleşmez, çünkü koca eşini anne gibi görmeye başladıktan sonra eşine daha düşkün ve bağımlı olur, onun desteğine ve varlığında daha çok ihtiyaç duyar ama onunla cinsel yakınlıklardan mümkün olduğunca kaçınır. 
Yakınlık sorunları: Ciddi Şizoid, Narsisistik ve Obsesif karakter patolojisi olan bireylerde ilişkinin başlangıç dönemlerine cinsel isteksizlik olmasa bile yakınlık ve bağlılık gelişmeye başladığı zaman ilişkiden uzaklaşma arzularının bir yansıması olarak cinsel istekte de azalma ortaya çıkabilmektedir. 
Evlilik çatışmaları: Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde evlilik çatışmaları ve ilişki sorunlarına cinsel isteksizlikle yanıt verebilirler. Özellikle kızgınlık, kırgınlık duyguları eşle haz paylaşma isteğini azaltır. Bazen de evlilik sorunları depresyona veya anksiyete bozukluklarına yol açtığı için cinsel isteği de bozarlar. 
Eşin cinsel beceri eksikliği: Erkekler kültürün etkisiyle cinsel tecrübesi olmayan “el değmemiş “ kızları eş olarak seçmek eğilimindedirler. Bu tecrübesizlik cinsel yakınlık sırasında nasıl davranılacağını bilememekten, yanıtsızlığa kadar çeşitli sıkıntılar yaratabilir. Erkekler bir yandan tecrübesiz kadınları seçerler ama bir yandan da özellikle kendi cinsel aktivitesinin iyi olduğunu görmek için eşinin etkileniyor olduğunu görmek isterlerter. Kendi erkeklik imgesine duyduğu güven eşine verebildiği cinsel hazla artıp azalabildiğinden, yanıt vermeyen, cinsel ilişkiye katılmayan bir kadın kocasının alacağı doyumu azaltabilir. Her ne nedenden olursa olsun uzamış doyumsuzluklar sonunda cinsel isteğin de azalmasına yol açabilir.
Katı dini ve ahlaki inançlar: Erkeklerde dini inançlar ve katı ahlaki görüşler cinsel isteği çok etkilemezler çünkü en katı dini ve ahlaki inanışlarda bile erkeğin cinsel istek ve haz duyması olağan ve beklenen bir durum olarak karşılanır. 

Tıbbi nedenler cinsel isteksizlik yapabilir mi?

Erkekteki cinsel isteksizliğin öncelikle tıbbi bir nedeni olup olmadığı anlaşılmalıdır. Çünkü pek akla gelmese de çeşitli tıbbi durumlarda cinsel isteksizliğe neden olabilmektedir. 

1)Hastalıklar: Koroner yetmezlik, enfarktüs, böbrek üstü bezlerinin fazla ya da az çalışması, cinsellik hormonlarının azlığı, tiroid hormonlarının azlığı ya da artışı, epilepsi, beyin kanamaları gibi rahatsızlıklar cinsel ilgiyi azaltabilirler. Ancak cinsel hormonların az olması cinsel isteği azaltabilirken, fazla olması isteği artırmaz. 
2) İlaçlar: Depresyon ilaçları, lityum, bazı tansiyon ilaçları, psikoz tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar cinsel isteği azaltabilmektedir

18 Ocak 2017 Çarşamba

Erkekler neden bu kadar kör, sağır, dilsiz?

Erkeklerin duyarsızlığı üzerine ilginç yorumlar

Erkekler neden bu kadar sorumsuz, ilgisiz ve boşvermiş? Erkekler neden yakın durmaları gerekirken araya uzak mesafeler koyuyorlar? Neden görmeleri gerekeni görmüyorlar, duymaları gerekeni duymuyorlar ve demeleri gerekeni söylemiyorlar? Nedir Allah aşkına bu erkeklerden çektiğimiz?


İşte bu yazıda erkeklerden çektiğimiz her şeyin bilimsel analizini sizlerle paylaşacağız.Evet, bazı okurlarımız hemen erkeklerin çok sığ karakterler olduğunu dolayısıyla da bilimsel bir araştırmanın konusu olamayacak kadar basit düşündüklerini ifade edebilirler. Ya da bazı kadın okurlarımız “Erkek işte çok da ötesini aramayın, ne yaparlarsa yeridir.” gibi klasik cümleler sarf edebilirler.

Biz bu yaklaşımların hiçbirini kabul etmiyoruz. Çünkü erkekler kardeştir, eştir, babadır, evlattır ve en önemlisi de “sevgili”dir. Her ne kadar çoğu erkek üzerinde konuşulmaya dahi değmeyecek durumdaysa da biz yine de “kıymeti kendinden menkul sevgililerimizi”inceleyelim. Ama eksik ve kötü yanlarıyla. O halde cesurca soralım: Erkekler neden bu kadar kör, sağır, dilsiz?


Erkekler neden bu kadar kör?


Erkekler, bir şeylerin farkına varmamışlar gibi gözükmekten müthiş haz alırlar. Sakın onların değişikliklerin farkına varmadığını falan zannetmeyin. Aksine her şeyi çok hızlı görüp anlamlandırırlar. Ama işlerine gelmediği vakit görmemiş gibi davranırlar.

Kadınlar erkeğin kendisini görmediğini ifade edip durmaktadır. “Bir gün dahi benim “içimdeki beni” görmedi. Benim farkıma bile varmadı.” gibi kişiliğe yönelik serzenişler çok sık duyulmaktadır.

Tabi bir de erkeklerin kadının yeni saç modelini, yeni kıyafetlerini ve yeni takılarını görmemesi durumu vardır ki bu da pek çok kadını çileden çıkarır. Kuaförlerde “Yeni bir saç modeli deneyeceğim ama yine fark etmeyecek.” diyen kadınlara rastlarsınız. İşin ilginç yanı bu tarz ifadelerde bulunan kadınların bıkıp usanmadan yeni saç modelleri denemeleridir.

Peki erkekler neden bu “körlük” rolünü çok fazla ileriye götürürler?

Sebep çok basit aslında. Gördüklerini söylerlerse bundan sonraki tüm aşamalarda sorumluluk almak zorunda kalacaklardır. Yeni iltifatlarda bulunmak, yeni masraflara girmek ve devamlı işe koşulmak gibi ekstra uğraşlar gerektiren bu “görme” erkek için hiç de hayırlı değildir.

Tembellik erkeğin yaşamının en büyük vazgeçilmezlerindendir. İşte erkek biraz daha tembellik yapmak adına “görmemeyi yeğlemektedir.”


Erkekler neden bu kadar sağır?


Erkekler kadınların isteklerini duymama konusunda tamamen sağırdırlar. Bu sağırlığa yol açan etmenlerinden birisi de hiç kuşkusuz ki kadınların akıl ve mantık ölçülerine uymayan istekleridir. Gerçekten de kimi kadınların öylesine anlamsız ve uçuk istekleri vardır ki erkeğin sağır olmaktan başka çaresi yoktur.

Ancak bazen kadınların son derece yerinde istekleri de erkek tarafından duyulmaz. Bu durumda bazı kadınlar “Erkekler neden bu kadar sağır?” derken bazıları kendilerini tutamaz ve “Erkekler neden bu kadar aptal?” demekten kendilerini alamazlar.

Bu konuda en ilginç diyaloglar maddi meselelerle cinsel konularda ortaya çıkmaktadır:
Erkekler ile kadınlar parasal konularda tamamen farklı gezegenlerde yaşarlar. Çünkü erkekler kesinlikle tutumludurlar. Hatta bazen tutumlu halleri abartılı bir hal alır ve “cimri” olurlar. Kadınlar ise alışverişi severler ve çoğu zaman ihtiyaç duymadıkları eşyaları da satın alarak “savurgan” olurlar. İşte bu iki zıt kutbu bir noktada uzlaştırmak mümkün olmadığı için erkek maddi konularda kimi zaman sağırlaşır.

Cinsel konularda ise erkeğin sağırlığı tam bir felakettir. Çünkü erkek, cinsel ihtiyaçlarını açıkça dile getirir ve talebi kadında hemen karşılığını bulur. Kadın ya bu talebi kabul eder ya da ret. Ötesi yoktur ve anlaşılmayan bir durum söz konusu değildir.

Kadının sevişmek isteyip de bunu erkeğe ifade etmesi ise genellikle açık cümleler şeklinde değildir. Kadın daha çok ima eder ve erkeğin “anlamasını sağlamaya” çalışır. Gelin görün ki her şeyi bir çırpıda anlayan erkek söz konusu kadının cinsel istekleri olunca bir anda kıt görüşlü birine döner ve bir türlü söyleneni anlayamaz.


Erkekler neden bu kadar dilsiz?


Aslında erkekler söyleyeceklerini söylerler. Ama ya erken ya da geç. Erkeklerin herhangi bir şeyi “tam vaktinde”söyleme gibi bir yetenekleri yoktur.

Bazen aylar ya da yıllar sonra söylenecek bir sözü pat diye ortaya atarlar. Bazen de yıllar önce söylemeleri gereken bir şeyi söylerler ve sanki bir sürpriz yapmışlar gibi davranırlar.

Bazı erkekler ise hiçbir şey söylemedikleri halde tavırlarından kadının bir şeyler anlamasını bekler. Bu erkekler yaptıkları bazı küçük hareketlere normalden büyük anlamlar yüklerler ve kadınların da bu hareketlerinden etkilendiğini zannederler. Aslında çoğu zaman kadınların bu kişilerden haberleri dahi yoktur.

Bazı kadınlar erkekleri konuşturmaktan başka çarelerinin olmadığını bildikleri için zamanla “profesyonel bir konuşturucu” olurlar. Yani erkek hiçbir şey söylemeye niyet dahi etmemişken kadın onu tavına getirir ve ona her istediğini söyletir.


“Erkekler neden bu kadar anlaşılmaz varlıklar?” diyorsanız şu tavsiyemize kulak verin!

Erkeklerin kimi tavırlarına bir anlam veremiyorsanız ve daha da önemlisi onları tam anlamı ile tanımadığınıza inanıyorsanız size bu konuda müthiş bir eser tavsiye etmek istiyoruz.

“Erkeklerin Prensesi” adlı bu eser sayesinde erkeği tüm boyutları ile tanıyacak ve onu kendinize aşık ettirmenin en etkili taktiklerini öğrenebileceksiniz.

Bu eserle birlikte okurlara bir de cinsel konularda detaylı bilgiler veren “Yatağın Prensesi” adlı eserin de gönderildiğini ifade etmekte fayda var.

Kitapları indirmek için tıklayınız

Erkeklerin Prensesi ve Yatağın Prensesi kitapları hakkında yapılan yorumların bir kısmını aşağıda bulabilirsiniz.




































8 Ocak 2017 Pazar

Sevgiliye alınacak hediyeler aslında birer cinsel mesajdır, dikkat!

Sevgiliye alınacak hediyelerin bu anlamlara geldiğini ilk defa duyacaksınız

Bilinçaltımız hayatımızın her anında bize oyunlar oynuyor. Bu oyunların en karmaşık ve en ilginçleri de karşı cinsle olan ilişkilerimiz sırasında yaşanıyor. Tabi sevgiliye alınacak hediyeler söz konusu olunca da bu sembolik ve enteresan diyaloglar daha da karmaşık bir hal alıyor. 


Bu yazımızda sevgiliye alınan hediyelerin aslında birer cinsel mesaj olduğunu açıklamaya çalışacağız. Bunu yaparken de hangi hediyenin neye işaret ettiğini belirteceğiz.

Eminiz ki siz de bu hediyelerin bildirdiği mesajları duyunca şaşıracaksınız.

İşte sevgiliye alınacak kimi hediyeler ve bu hediyelerin bilinçaltı kodları:

Sevgiliye alınacak hediye elbiseler


Sevgiliye alınan hediye elbiseleri üç kategoride değerlendirmek mümkün. Bunlar yoğun cinsel istek ifade eden hediye elbiseler, düşük düzeyde cinsel istek ifade eden hediye elbiseler ve cinsel yaşamda bazı sıkıntıların olduğunu gösteren hediye elbiseler.

Yoğun cinsel istek ifade eden hediye elbiseler:

Kadınların erkeklere hediye ettikleri gömlekler ve tişörtler yoğun bir cinsel arzunun ifadesidir.

Kadınların pantolon veya kemer hediye etmeleri ise cinsel yaşamda kadının “sabırsızlığını” dile getirmektedir.

Erkeklerin kadınlara hediye ettikleri her türlü “dar kesim” elbise de yoğun cinsel istek anlamındadır.


Düşük düzeyde cinsel istek ifade eden hediye elbiseler:

Atkılar, fularlar ve şapkalar düşük düzeyde cinsel arzu duyulduğunu göstermektedir.

Cinsel yaşamda belli sıkıntıların olduğunu gösteren hediye elbiseler:

Bu alanda iki farklı elbise türüne dikkat çekmek gerekiyor. İlki iç çamaşırlar. Karşı cinse iç çamaşır hediye edilmesi cinsel yönden sıkıntılı bir sürecin yaşandığını ifade etmektedir. Bu kıyafetler kişinin monoton bir sürece girdiğini, içinde bulunduğu durumdan memnun olmadığını, dolayısıyla da yaşamını renklendirmek istediğini ifade etmektedir.

Kişinin cinsel yaşamda sıkıntılı olduğunu ifade eden bir diğer hediye seçimi ise ayakkabılardır. Bir kişinin karşı cinse ayakkabı etmesi “fetişist” tavırlar gösterdiğini yani seks konusunda takıntılı olduğunu göstermektedir.

Sevgiliye alınacak hediye takılar

Takılar doğrudan sevgilinin bedenine temas eden hediyelerdir. Bu nedenle kişinin bilinçaltında her zaman cinsel mesajlar içermektedir.

Kolyeler: En yoğun cinsel istek mesajı barındıran takıdır. Hatta denilebilir ki bildirdiği seks mesajları hediye alışverişinde duyulan mutluluğun çok çok ötesindedir.

Yüzükler: Sahiplenme anlamı taşıyan takılardır. Kişinin kıskançlığını dışavurur. Yüzük hediye eden erkekler, sevdikleri kadını herkesten koruyup sadece kendileri için “biricik” yapmak istemektedirler.

Küpeler: Fantezi dünyası geniş erkeklerin hediye etmekten hoşlandıkları bir takıdır.
Saat ve gözlükler ise diğer takılara göre kısmen masum sayılabilecek hediyelerdir.


Sevgiliye alınacak hediye kokular

Uzun süreli ilişkilere hazır olmayı ifade eder. Bir kişi sevgilisine güzel bir parfüm hediye ediyorsa bu durum sevgilisi ile evlenmek istediğini göstermektedir.

Parfüm hediye etmek bazen “hediye edilecek bir şey bulunmadığında” kolay bir tercih gibi algılansa da aslında karşıdaki kişiye “büyük değer” verildiğinin kanıtıdır.

Sevgiliye makyaj malzemesi hediye etmek

Çok az hediye edilmesine rağmen derin anlamlar taşımaktadır. Bir kişinin sevgilisine makyaj malzemesi hediye etmesi aslında “beğenmeme, hoşlanmama” belirtisidir.

Genellikle erkekler bu hediyeyi aldıklarında bu tarzda düşünmediklerini zannedebilirler. Ancak bilinçaltında erkek “hoşlanmadığı bir varlığa makyaj ile müdahale etmek” istemektedir.


İki kişilik sinema veya tiyatro bileti

Bilet hediye etmek daha çok erkeklerin aklına gelir. Çünkü erkekler güzel bir sinema filmini veya tiyatroyu bahane ederek hoşlandıkları kadınla “karanlıkta” birlikte zaman geçirmenin fırsatını yakalamaya çalışırlar.

Bu mekanlarda erkekler genellikle hoşlandıkları kadınların ellerini tutmaktan öteye bir eyleme girişmezler. Ancak erkeklerin düş dünyasında bu yerler cinsellikle özdeşleşmiştir.

Kadınlarda ise hoşlandıkları erkeklerle toplumun önünde mutluluğu sergileme isteği vardır. Bu nedenle kadınlar sinema ve tiyatro biletleri yerine erkek arkadaşlarına “güzel bir konser” bileti hediye ederler.

Erkeklerin “karanlıkta fırsatçılık yapma isteği” ile kadınların “toplum içinde aşklarını gösterme anlayışları”nın ne kadar farklı olduğunu tespit etmek oldukça ilginçtir.

Süs eşyaları hediye eden kişilere dikkat!

Anahtarlıklar, tespihler, kupalar, çakmaklar, buzdolabı süsleri, araba aksesuarları, kol düğmeleri, broşlar, şık cüzdanlar ve çantalar…

Hediye edildiklerinde insanda garip duygular uyandıran bu eşyalar aslında hiç de masum mesajlar bildirmemekte. Çünkü uzmanlara göre bu eşyaların hediye edilmesi aslında “gizli bir aşk” talebi.

Tabi bu gizli aşk çoğu zaman “gizli kapaklı ve gayri meşru ilişki” anlamına geliyor. “Bu eşyaları hediye eden her erkek ya da kadın bu tarzda bir birliktelik istiyor.”demek elbette ki kestirmeci bir yaklaşımdır ve yüzde yüz gerçeği yansıtmaz. Ama siz yine de bu tarz hediyeler aldığınızda kafanızın bir köşesinde psikologların bu çözümlemelerini de hesaba katarak fikir yürütürseniz daha isabetli kararlar alabilirsiniz.


Sevgiliye alınacak pahalı hediyeler ile iktidarsızlık arasındaki ilişki


Pahalı hediyeler, karşıladıkları para miktarına göre birer “güç”göstergesidir. Bu nedenle sevgilisine normalden pahalı hediye alan kişilerin hediyeyi karşıdaki kişiyi düşünerek değil bizzat kendi egolarını düşünerek verdiklerini kolaylıkla söylemek mümkün.

Hediye karşılıksız verilen ve maddi değeri hesaba katılmayan her türlü eşyanın ismidir. Bazen kaldırımdaki bir çiçeği koparıp yanınızdaki kişiye uzatmanız bir otomobil hediye etmenizden çok daha anlamlı olabilmektedir. Üstelik hediye edilecek şeylerin maddi olarak da bir üst sınırı vardır. Eğer bu sınır aşılmışsa olaya “şüpheyle yaklaşma hakkınız” doğar.

Şüpheleriniz de sizi pahalı hediyeler veren erkeğin “cinsel güçsüzlüğüne yani iktidarsızlığına” götürecektir.

İncelemeden geçmeyin!

Erkekleri daha iyi tanımak ve onları etkilemek istiyorsanız “Erkeklerin Prensesi” ve “Yatağın Prensesi” kitaplarını mutlaka incelemelisiniz.

Bu eserler sayesinde artık siz de erkeklerin biricik prensesi olabilirsiniz.

Kitapları indirmek için tıklayınız


Erkeklerin Prensesi ve Yatağın Prensesi kitapları hakkında yapılan yorumların bir kısmını aşağıda bulabilirsiniz.